Çarşaf'ında amatörlere ayrılmış bir köşesi vardı ve mizah okulu görevini çok iyi bir şekilde üstlenmişti. Sayısız ünlü karikatüristin yetişmesine yardımcı olmuştur.
Oraya gidenler toplanarak verilen bir konu üzerine espri ve çizim üretirlerdi. Haftanın iyi esprileri bir jüri tarafından belirlenir ve ufak çapta bir yarışma yapılırdı. Semih Balcıoğlu sonrası amatörlerle ilgilenen birçok isim oldu. Bunlar arasında sevilen kişilerden biri sanırım Raşit Yakalı idi.
Ayrıca genç karikatürcüler tanışır, birbirleri ile ustalığa giden yolda iyi arkadaşlıkları da oluşurdu. Fikir bombardımanı ile iyi, kötü espriler ortaya dökülürdü. Tabi burada yemek veya kumanyada olurdu ve bedavacılar epey severdi bu işi. Öyle yada böyle herkesin kaynaşıp kendilerini bir grup gibi hissetmelerini sağlayan bir kurum oluştururdu amatör toplantıları. Ayrıca evde özene bezene çizdikleri karikatürler değerlendirilirdi.
Ben bir iki kez gittiğim için konu hakkında fazla bir şey söyleyemem. Karikatürist arkadaşlarımdan Mustafa Bayramoğlu, Raşit Yakalı'nın genç karikatürcülere yaklaşımı ile faydalarından, Ümit Atalay ise Bülent Üstün (Kötü Kedi Şerafettin) ile yediği kumanyaların lezzetinden bahsetmişti. Çarşaf'a amatör karikatür götürdüğümde ise, çizim açısından biraz pişmiş olduğumdan olsa gerek, o gün yapılan yarışmada en iyi çizimlerden biri benimkilerden biri olmuştu. Ama espri olarak daha iyi buluşlar vardı tabiki. Ben de öyle zaman ile kısıtlı ve konusu o anda verilen yarışma gibi bir sisteme alışık değildim. Ama bu sistemin genç karikatürcülerin, her hafta son dakika haberlerini okuyarak siyasi ve toplumsal espri bulma yeteneğini bilediği bir gerçek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder