Bu Blogda Ara

29 Kasım 2006

Gırgır 'ın en populer olduğu yıllar

Mizah dergileri, 80 darbesi öncesinden itibaren, yazıları ve fikirleri sivrileşen tüm basınının içerisinde yerini almıştı. Bu rol, gülmeye muhtaç halkın hem bu ihtiyacını gideriyor, hem de sivri esprileriyle düzeni eleştiriyordu. Tabi ben 80 öncesi dönemleri için pek bilgi verecek yaşta değilim. 1980 darbesi sonrasında sivri dilli her gazete ve dergi gibi mizah dergileride bol mahkemeli ve davalı günler geçirdi, hatta bazı sayıları toplatıldı.
Gani Müjde'nin bir yazısında vardı; daha dergide yeni olduğu sıralar, sabahlamalar sonrası, Oğuz Aral arabası ile yolunun üzerinde olduğundan Gani abiyi evine yakın bir yerlere bırakırmış. Tabi o zamanlar Oguz Aral gibi kişiler hedef insanlarmış. Yani arabaları bombalanır, kurşunlanır veya yolları kesilirmiş. Gani abi birgün, Oguz Aral ve onun gibi hedef olan başka biri ile arabada iken bu tür olaylara kurban gitmekten ne kadar korktuğunu ve Oğuz Aral'ın "hadi, seni bırakayım!" teklifinden nasıl yırtacağını bilemediğini yazmıştı. Yani o kadar vahim günler atlatmışlar.
Ben bu günleri çocuk-genç, ilkokul-ortaokul dönemindeyken atlattım. Gırgır'a gittiğim zamanki kuşak daha güllük gülüstanlık bir dönemdeydi. Ama mizah dergileri böyle günler ile bilenip oturaklı durumuna kavuşmuştu. Kapakları, toplumsal eleştirel yönleri, Oğuz Aral'ın ve ekibinin siyasi esprilere bakış açısı hep bu zamanlardan güç alıyordu.
Böyle bir dönemin mizahi (eleştirel mizah) ihtiyacı tabiki fazla idi. Ve Gırgır o zaman bu boşluğu fazla fazla dolduruyordu.

24 Kasım 2006

Çarşaf incelemesi bitti

Eh, artık yolumuza 1980'lerin sonuna doğru gelirken gitmeye başladığım Gırgır Dergisi ile devam edeceğiz. O günler içinde yazacağım tatlı amatörlük anılarım olacak. Gırgır konusu ile görüşmek üzere hoşçakalın.

23 Kasım 2006

Çarşaf Karikatür Okulu...

Çarşaf'ında amatörlere ayrılmış bir köşesi vardı ve mizah okulu görevini çok iyi bir şekilde üstlenmişti. Sayısız ünlü karikatüristin yetişmesine yardımcı olmuştur.
Oraya gidenler toplanarak verilen bir konu üzerine espri ve çizim üretirlerdi. Haftanın iyi esprileri bir jüri tarafından belirlenir ve ufak çapta bir yarışma yapılırdı. Semih Balcıoğlu sonrası amatörlerle ilgilenen birçok isim oldu. Bunlar arasında sevilen kişilerden biri sanırım Raşit Yakalı idi.

Ayrıca genç karikatürcüler tanışır, birbirleri ile ustalığa giden yolda iyi arkadaşlıkları da oluşurdu. Fikir bombardımanı ile iyi, kötü espriler ortaya dökülürdü. Tabi burada yemek veya kumanyada olurdu ve bedavacılar epey severdi bu işi. Öyle yada böyle herkesin kaynaşıp kendilerini bir grup gibi hissetmelerini sağlayan bir kurum oluştururdu amatör toplantıları. Ayrıca evde özene bezene çizdikleri karikatürler değerlendirilirdi.
Ben bir iki kez gittiğim için konu hakkında fazla bir şey söyleyemem. Karikatürist arkadaşlarımdan Mustafa Bayramoğlu, Raşit Yakalı'nın genç karikatürcülere yaklaşımı ile faydalarından, Ümit Atalay ise Bülent Üstün (Kötü Kedi Şerafettin) ile yediği kumanyaların lezzetinden bahsetmişti. Çarşaf'a amatör karikatür götürdüğümde ise, çizim açısından biraz pişmiş olduğumdan olsa gerek, o gün yapılan yarışmada en iyi çizimlerden biri benimkilerden biri olmuştu. Ama espri olarak daha iyi buluşlar vardı tabiki. Ben de öyle zaman ile kısıtlı ve konusu o anda verilen yarışma gibi bir sisteme alışık değildim. Ama bu sistemin genç karikatürcülerin, her hafta son dakika haberlerini okuyarak siyasi ve toplumsal espri bulma yeteneğini bilediği bir gerçek.

Çarşaf ve İlhan Nalbant

Derginin son zamanlarına doğru bir de İlhan Nalbant'ın çizimleri hatırımda kalmış. Epey üretken bir dönemini takip etmiştim. Hazırladığı köşelerden "Tezgah" isimli bir örneği aşağıdadır.

Gündemdeki Tv dizilerine komik senaryolar...

Bir de televizyon dizilerini komik senaryolar ile abartı ve eleştirerek çizilen klasik sayfalar vardı. Bu Amerikan Mad Mizah Dergisi'nde de yapılırdı. İşte buna örnek olarak eklediğim dosya o zamanların sevilen yabancı dizilerinden "Tatlı Sert" isimli dizinin çizgi ile yapılmış bir "ti" ye alma sayfası. Konusu ünlü dizi senaryo yazarı Kandemir Konduk' a ait, çizimi ise Bülent Düzgit'e ait.

Karikatür dünyasından senaryo yazarlığına geçen çok kişiler olmuştur. Kandemir Konduk bunların ilk örneklerinden ve Altan Erbulak heryönüyle görsel sanatlara bulaşmış biri olarak bunlarında üzerinde sayılabilir. Daha sonraları Limon (Leman) dergisinden Gani Müjde, (şimdilerde Penguen dergisinde olan) Fatih Solmaz ve Tükenmez Kalem ekibi gibi iyi komedi senaryo yazarları en bilinenlerdendir. Gani Müjde, "Arabesk", "Kahpe Bizans" gibi zamanın ters esprili filmlerine de imza atmıştir.

Çarşaf Dergisi'ni incelemeye devam...Ve Nehar Tüblek

Çarşaf Mizah Dergisini incelerken araya Semih Balcıoğlu ve Ecevit'in vefatları girmişti ve yeri gelmişken o konularla ilgili yazmıştık. Şimdi dergiyi incelemeye devam edelim.
Kapaklarında çizim örneklerini verdiğim Nehar Tüblek ustanın iç sayfalarda da bir köşesi olurdu. "Gördüm, Duydum, Çizdim" isimli köşesi en bilinenlerindendir.

Bu köşesinde toplumsal ve eleştirel temalı kimi zaman güldüren, kimi zaman taşlayan fikirleri olurdu üstadın.

13 Kasım 2006

Ecevit karikatürleri...

Ecevit'e devlet ve halk güzel bir tören yaptı geçtiğimiz günlerde ve ben de bahsettiğim gibi Ecevit'e ait bazı karikatürleri toparladım, işte onlardan bazıları...
HBR Maymun sayı 198, tarih 19 Mart 1998. Kapak ta imza yok. Çizeri ve yazarı ancak tahmin edilebilir (!)

Bir baskası ise Erdal Belenlioğlu esprisi ve çizen Latif Demirci. Tesadüf konu Türkeş'in vefatı ile ilgili.

Bu iki karikatür benim kalemimden çıkma. Esprilerden biri Musa Gümüş'ün ve o zaman populer olan insan klonlama tartışmaları ile ilgili. Diğeri benim esprim ve 100 bin lira metal para olarak piyasaya Ecevit'in koalisyon ile iktidarda olduğu zamanlar piyasaya çıkmış.

06 Kasım 2006

Bülent Ecevit vefat etmiş

Dün akşam (05 11 2006) saat 23:00 civarında Bülent Ecevit'in vefat ettiği açıklandı. Allah rahmet etsin! (Benim blog da gazetelerin vefat ilan sayfalarına döndü ya neyse.) Bazılarına karikatür ve çizim ile ilgili bir blog da bir siyasetçinin vefat haberi garip gelebilir. Ancak Bülent Ecevit gibi Türk siyasetinde dolayısıyla Türk mizah dergilerinde önemli roller oynamış bir şahsiyetin vefat haberi bizler için önemli. Bu hafta birçok mizah dergisi bu haberi küçüklü büyüklü çizimlerle işler. Siyasetçiler ve önemli adamlar (!) olmasa idi biz karikatüristler bunca malzemeyi nerelerden bulurduk.
Aşağıda HBR Maymun dergisi 134.ncü sayı, 26 Aralık 1996 tarihli kapağında Ecevit ve o zamanın önemli diğer siyasetçileri bir aradalar. Espri Erdal Belenlioğlu, çizim Latif Demirci nin.

İşte bu noktada siyasetçiler ile onların yaratımları kesişiyor, hatta bizim dergide yatıp kalkıyorlar denebilir. Hele zamanında Gırgır, Çarşaf, Limon gibi siyasi eleştirileri gazeteler ve siyasilerce takip edilen yayınlarda bu siyasiler birçok karikatür hatta çizgiromanda figüran, yardımcı oyuncu ve başrollere soyunmuş şahsiyetler olmuşlardır. Kimisinin ismi veya tipi hafiften çarpıtılarak bir köşede kullanımıştır. Önemli siyasetçiler ve cumhurbaşkanı, başbakan, bakan gibileri ise esas oğlan/esas kız rollerini baştan kapmışlar tabi. Eh, Karaoğlan lakaplı Bülent Ecevit'te bu önemli şahıslardan biri olarak, 20-25 yıl boyunca yetişen tüm portre karikatürcüsünün çizmesi gereken, konucuların espriler yaratmak zorunda olduğu bir siyasetçi olmuştur.
Şimdi de Ecevit ve siyasilerin Ergün Gündüz'ün kaleminden çıkan bir çizgiroman karesi.

Ecevit'in siyasi ve gazetecilik yanını sorgulayan örneklerde var tabi ki. Onları da önümüzdeki yazılarımda yayımlayacağım.