
Rıdvan, saf mı saf, temiz mi temiz bir mahalle delikanlısı.
Ne kadında ne içkide gözü var.
Tek derdi insanlara kahramanlık derecesinde yardım edebilmek.
Zamanın kahramanları Zagor, Teksas, Yüzbaşı Tommiks, Sihirbazlar Kralı Mandrake v.b. tipleri kendine örnek alan ama örnek almayı abartıp yanında onların yapabileceği herşeyi de yapabileceğini zanneden bir vatandaş.

Ne var ki Bülent Arabacıoğlu'nun iyi kurgulanmış örüntüleri ile öykü de tesadüflerle işi kotarıyor ya da (çoğunlukla) bazen batırıveriyor. Tabi safımız batırdığında, eksiği kendine değilde mutlaka başka birşeye maledip tam moralle tam kahraman sanmaya devam ediyor kendini.

Böyle büyük bir kahramanın (!) tabi ki bir kahramanlık kıyafeti de var; önüme dikiş izleri belirgin şekilde beceriksizce tutturulmuş bir kemik görselinden ibaret bir tişört, çoçuk pantolonu tarzı alttan düğmeli bir tulumumsu bir pantolon ve spor ayakkabılar da kahramanlık yaparken rahatlık sağlasın diye :))
Bir de narası var ki onu da herkes hatırlar; Ku-Ku-Ri-Kuk-Kuuuu!
Sanırım çoğumuz, zamanın çizgi öyküsü Zagor Tenay'ın "Ahyaaaak" narasını hatırlar. Bu da günümüz tabiriyle onun "çakması".