
Söyleşi katılımcıları; AKDAĞ SAYDUT (Karikatürcüler Derneği'nden deneyimli bir karikatüristimiz), TAN ORAL (Çok eski ve saygın bir mizah abidemiz), TUNCAY AKGÜN (Leman Dergisi Yöneticilerinden tanınmış bir isim)
Tan Oral üstadımız karikatürün bilinen genel bir tarifini ortaya koydu; (kabaca) KARİKATÜR, fikri ile şok eden şaşırtan eleştirel, mizahi çizimler.
Bence; genel tanımlar şablon gibi her konuya uymaz ve sanat söz konusuysa zaten uymamalı.
Karikatür veya bazı konuların şablonları olması beklenemez.
Zaten burada şok etmek de biraz abartı; yani başka açıdan bakmak ve bunu çizgi desteği ile bir veya bir kaç karede mesaj olarak anlatmak diye de açıklanabilir. Yoksa şok tabancası ile yaralanma manası yok elbet.
Tan Oral'ın başka bir karikatürcüden alıntı olarak verdiği bir cümle de etkiliydi; Karikatürcünün yarın ne çizeceği tahmin edilebiliyorsa o karikatürcü artık zamanını doldurmuştur.
Yine dinleyiciden bir soru; Ben bazen gündeme göre, yarın bu konuda kapak çizerler artık diyorum ve o çiziliyor, hem tahmin ediyorum hem de şoke olmuyorum.
Bence; aslında konuyu tahmin edebiliriz ama bir çok kapağın konusu bilinen konulardan gelebiliyor ama esprisi, işleyiş tarzı, çizim şekli bize "VAY BE" dedirtiyor.
Mesele, bu farklı, şaşırtıcı, sinir bozucu, gülümseten, kahkaha attıran, acıtan, üzen, kızdıran, küfrettiren, duygu kabarması yaptıran mizahi yazıya veya karikatüre erişmek belki de.
Beni en çok şaşırtan konu ise çok klasik ve geleneksel Evrensel (balonsuz, az sözlü) ve Dergi (balonlu) Karikatür Tartışması'nın biraz format değişse de halen gündemde olması.
Tan Oral'a göre Eleştirel karikatür ve Comix karikatür diye keskin bir ayırım var. Tan Oral, burada Comix'i haftalık, aylık tüm mizah dergileri için söylüyor.
Yani haftalık dergiler eleştirel yönü tutturamıyormuş gibi bir kavram ne kadar doğru bilemem ama bence bunu yapan ve yapmayan dergiler var ve kuruluş amaçlarına göre davranıyorlar.
Entertaintment (eğlence) sektörüne de hizmet veren dergi var, eleştirel yönü kuvvetli olan da.
İşte yukarıda belirttiğim şablonlara sokma bundan ötürü yanlış. Şablonlarsak mizah ilerlemez, dönüşüm gösterip kendini günün şartlarına uyarlanamaz gibi geliyor.
Beni şaşırtan ikinci konu, Tan Oral gibi bir üstadın, gerçek anlamda karikatür ve mizahın artık bitmeye yakın olduğu ve kendisine çocuklarının karikatürle ilgili olduğunu söyleyen kişilere "Aman karikatür işine sakın girmesin!" tavsiyelerini verdiğini söylemesi.
Amacı karikatürü anlatıp yaymak, tanıtmak olan bir KARİKATÜR EVİ'nde onlarca çocuk veya büyük karikatür ilgilisi gelmiş dinlerken ve atölyelere katılırken 60 seneden fazladır karikatüristlik yapan dev bir karikatürist bunları söyleyince bundan ayrıca dersler çıkarmak lazım.
Vallahi Akdağ Saydut üstadımızın başka bir konuda bana söylediği gibi ben de bu konuda ŞOK OLDUM ne diyeyim!
Söyleşi sonrası konuları bitiremedik bile, sorular ilgiler devam etti.
Kimi si arkada Tan Oral'a bir şeyler sordu, kimi si Tuncay Akgün ile sohbete ve fotoğraf çektirmeye geldi.
Akdağ Saydut'u da minik bir ilgili yakalayıp ayaküstü çizim yaptırdı.